İlk dört kelimelik cümle 07.01.2015

'' Anne seni içeri git ''

Tercümesi uykum gelmeye başladı kadın artık yavaş yavaş toparlan :)

Buhranlı Günler

Pek bir dertliyiz ana oğul, daha öncede bahsettiğim meme işini yeni yıl itibarı ile bıraktık taammm dokuz gündür yoksunluk krizleri yaşıyoruz :( bu şapşal oğlanın memeden çıkan sütü gördüğünde

suratını ekşittiğini farkedince ailece ayyy buradan süt çıkarmışya ne iğrenççç nidalarıyla algı yönetimi yaptık :p herhangi bir şey sürüp yapıştırmadan kendiliğinden bıraktırdık,  arada sebebini unutup istesede hatırladığında kapat kapat diyerek yüzünü ekşitiyor sıpa :). Yoksunluğun tavan yaptığı bu günlerin üstüne eklenen bronşiolit, nezle ve diş çıkarmada eklenince başlıktaki buhranlı günler gittikçe büyük buhrana dönüştü onun kendini rahatlatmak için her yakama yapışıp memmm demesi içimde fırtınalar koparsada sabrediyorum tutarlı olmak zorundayım pes etmek yok ( yazar burada kendini zeyna gibi atın üzerinde çığlık atarken hayal eder ) sonumuz memetem olmadan bu günlerde geçer umarım. Kısaca hayat çok zor be günlük :/

İlteriş'den ince ayar diyalogları :) - 2

Emzirmeyi kesme konuşmalarına bu ara sıkca  şahit olan İlteriş inadına anneyi daha çok emmeye başlar gecenin bir yarısı yine memm diye uyanır ve emmeye başlar bir süre sonra ( ki bu süre yaklaşık yarım saate takamül eder ) emmeyi keser arkasını dönerken ayarı verir;

* Doydum kapat !

açıkta kalınca bozulacağını düşündü zaar :D

İlteriş'den ince ayar diyalogları :) - 1

Baba ile anne sudan sebep kavga eder anne babaya küser odasına çekilir, anneyi tenhada yakalayan İlteriş fırsatı kaçırmaz ve emmek ister, o emmeye devam ederken baba gelir anneye sarılır özür diler ve küsme bana der, İlteriş hemen durumdan kendine vazife çıkarıp emmeyi bırakıp babaya cevap verir;
 
İlteris -  küscemm
Baba - küsme lütfen
İlteriş - hayıyyy küscem

bu diyaloğa şahit olan anne ağız tadıyla küsememenin sinir bozukluğu ile gülmeye başlar bundan cesaret alan İlteriş saymaya başlar;

 - bu memee öteki memeee iki memee :D

sonrasında grup olaysız dağılır :)

Doğum günü duygusallıkları...

Oğlum,

Yüzümü güldürenim bu gün senin doğum günün sana ne hediye alsam bir şey anlamayacağın için sana bu mektubu yazıyorum ileride okuduğunda benim ne kadar fedakâr cefakar nasıl bir mükemmel ötesi bir anne olduğumu anlayasın diye şaka lan şaka yok öyle bişey bildiğin şapşal anneyim işte kutsal halka yok kafamın üzerinde yani . Esasında ne yazacağım hakkında hiçbir fikrim yok fakat en başından beri seninle ilgili yazılı bir şey biriktirmediğim için hep üzülürdüm birazda onun için yazmak istedim.

Aslında gazındı, dişindi, yazındı, kışındı derken zaman ne kadar çabuk geçti hiç anlamadım desem yeridir, beni çok zorladığın söylenemez hele bir doğur ben seni görürümcülerin dediği gibi hiç olmadı ya da oldu ben tuhaf olduğum için etkilenmemiş olabilirim gerçekten sebebin yoksa ağlamazsın gerçi bu aralar yalandan ağlayıp çaktırmadan beni izliyorsun fark ediyorum ama napalım büyüklük bende kalsın :)

Her hain bebe gibi ilk önce baba dedin akabinde de karga evet yanlış okumadın karga dedin, ben her anne demiyor bu çocuk dediğimde gözümün içine baka baka gargaa dedin ki o zaman anladım aramızdaki ilişkinin benimle kafa bulmak suretiyle şekilleneceğini şimdilerde annööeee annesiii annemmm diyerek gönlümü ziyadesi ile alıyorsun :)

Yemeklerden mercimek çorbası ve köfte favorin hatta köptee köptee köptee diye söyleyip dans ettiğin bir besten bile var bazen babanla ikinizin zorda kalırsanız beni bile yiyebileceğinizden şüpheliyim o derce et obur olacağını düşünüyorum :).

Sokağa çıktığında börtü böcük kuş kedi ne varsa hepsi ile uzun uzun sohbet edip göz kapaklarının üzerine kadar kirlenebilmek gibi bir yeteneğin de var yazmasam olmaz zira yarım saatte ancak arındığın oluyor. Banyo konusunda yazın başından su dökülmesine sinir olurdun şimdi ise duşun altından çıkmak bilmiyorsun ( anan gibi gel git akıllımısın ne ).

Kitap okutmayı ve müzik dinlemeyi seviyorsun, uzun yolculuklarda arızaya geçtiğinde müzikle sakinleşmenden belli büyüdüğünde ne olacağın :)

Yaramazlık yapma konusunda kendini her geçen gün aşıyorsun bu gelişimin bizi çok eğlendiriyor, örneğin babaannenin çayına kattığı limonu çaktırmadan alıp duvarlara resim çalışmanı babaannen görmesin diye babanla ikimizin  önünde siper olmamızı umarım ileride takdir edersin :)

Çok çabuk büyüyorsun oğlum hem de o kadar çabuk ki bazen zamanı durdurmak geliyor içimden ( diş çıkarma zamanların hariç tabi  ). Hayatımın muhasebesini yaptığımda en büyük kazancımın sen olduğunu görüyor ve şükrediyorum. İyi ki geldin bebeğim, hep mutlu ol, iyi insan ol, her sabah heyecanla gideceğin mutlu olacağın bir işin olsun mesela bunlar temennilerim, birde tavsiyelerim var; dünyayı dolaşmak ve aşık olmak gibi, ben bunlardan birinde muvaffak oldum diğerine de Allah kerim :)

İyi ki doğdun oğlum seni çok seviyorum hep sağlıklı mutlu ve huzurlu olman için dua ediyorum.

Annen

Bir ben var benden içeri, fark ettim ki beni geren o :)

Canım Babama Veda

Canım Babam,

Bugün sen gideli çok zaman oldu senesini yazmıyorum zira hesaplamak hala canımı sıkıyor, senden sonra her sene olduğu gibi mayıs sıkıntısı başladı bende, bugünlere çokça aklımdasın aslında hiç çıkmıyorsun da neyse hayat gaileleri ile gönül eğlendiriyorum.

Biraz senden sonra olanlardan bahsedeyim istersen, hepimiz için zor oldu çok söyleyip belli edemesek de seni hepimiz çok seviyormuşuz uzun süre toparlanamadık, annem kendini nazlının yetişmesine adadı ve nihayet yıllar sonra Nazlı Baharı doğurdu da hepimiz bir rahat nefes aldık ( sahi sen nazlıyı tanıyor musun hatırlayamadım ama nazlı bizim ineğimiz ), Abim hepimize baba oldu bunun yanında mavi ladin, ceviz, kivi kısaca ne kadar alternatif ürün varsa hepsini dikti ailecek zengin olmayı umuyoruz aksi durumda elimizdeki binlerce mavi ladin fidanını yayla yoluna dikip Muhittin Uzunlar hatıra ormanı yapmayı planlıyoruz J Ablama gelince senden sonra daha sık fantastik rüya görüp daha sık arayıp durum yoklaması yapmaya başladı, Zehra memur oldu fakat yan gelip yatılan memuriyetten değil çok çalışılılanından oldu galiba bu onun kaderi, Ayşe Yengem misafir ağırlama konusunda kendini aştı ( son yıllardaki çektiğimiz bütün resimlerde mekan hep mutfak ),Yusuf askerliğini tamamladı( babası ile ilişkileri sizinkini aratmıyor demek ki ırsiyet davranışlarda da oluyormuş bunu gördük), Bilal liseyi bitirdi üniversite sınavına girecek çok okumasını umut ediyoruz, Zeynep kocaman oldu milli eğitimin  müdahalesiyle birden orta 2. Sınıfa geçti, handan ve aydan büyüdüler hem okuyup hem çalışmaya başladılar, Yiğitcan çooook uslu çok efendi bir adam oldu okula başladı ( en azından artık yemek yerken kaşığımıza uçan tekme savurmuyor ). Beste okula başladı 2. Sınıfa gidiyor ve tahmin edeceğin gibi çok başarılı Aygün rutin olarak iş değiştiriyor her seferinde bir öncekinden daha iyisini buluyor ve Pelin de iş buldu çalışıyor, Eslem bu sene anaokuluna gidiyor ve mükemmel bir öğrenci oldu, Damla liseye gidiyor, Erol hala jumbo da ve maaşını patronları onun adına biriktiriyor Pınar son hızla ayakkabı üretimine devam edip bütün her şeye yetişiyor, Ufuk üniversitede ve hala aynı simgenin mesajını burcuya burcunun mesajını simgeye çekip yırtmak için kırk takla atıyor, halam ve eniştem görmüşsündür artık köydeler ve oldukça şekerliler. Burada sadece hastalığın süresince hep bir arada olduklarından bahsettim malum yerim dar.  Bu arada  kendimden en son bahsedeceğim.

Hükümet aynı başbakan değişmedi ve galiba sizin taraftan esaslı bir müdahale olmadan değişmeyecek J Çok akilli bir millet olduk yaşayıp gidiyoruz kısaca bindik bir alamete… Senin dizi arka sokaklar hala bitmedi ( ömür bitiyor dizi bitmiyor ) Ordu Spor 1. Lige yükseldi fakat bu sene yine düştü, Galatasaray her zamanki gibi şampiyonJ geçen sene şampiyonluk kupasını sizinkilerin sahasında aldılar J Dünya karışık Arap memleketlerine bir bahar geldi geçti ama yazı göremeden kışa döndüler, senaryosu Amerika ya ait birçok savaş filmi oynuyor dünyada gerçi zaten sizin tarafta ki kalabalıktan fark etmişsindir ne kadar çok insanın yok yere öldüğünü L

Neyse uzatmayayım bana gelince senden sonra hepimiz eslemin değimiyle biraz kafayı delirdik, ama içlerinden bir ben doktora gittim bunun için. Dr. kontrolünde yasımı tutmaya çalışırken bir gün bana dediler ki bu kadar yeter  bir mektup yaz babanla vedalaşma zamanıL gel gör ki ben zaten az zaman tanıdığım onda da hep hasta olan babamla vedalaşmaya hazır değildim (gittiğin gün bile daha az ağlamışımdır herhalde) dolayısı ile dr. la vedalaşmak kolayıma geldi o yüzden yasım yarım kaldı, ölümü kabul etmek en az kendi kadar zor be baba! Sonra hiç umudun yoktu biliyorum ama evlendim iyi adam hoş adam tanısan kesin severdin bazen Zehra ile kendi aramızda konuşurken düzgün İstanbul Türkçenizle nasıl sohbet edeceğinizi hayal edip gülüyoruz J Ve büyük haber artık hayatımda İlteriş var o benim oğlum anne oldum güneş artık her gün benim için doğuyor, Babaannem öldüğünde dedim ki Allahım ben artık nefes alamam nasıl dayanacağım bu yürek sızısına beni duymuş olsa gerek bize tesellilerin en güzelini zeynebi verdi, galiba senden sonra içime çöreklenen sızıya geçte olsa İlterişi yolladı o yüzden baba yıllar önce yazmam gereken veda mektubunu yazmak zamanı geldi artık kabul ediyorum sen gittin, yokluğunu kabul ediyorum seni çok özlüyorum, hala seni her rüyamda görüşümde uyanmamak için dua ediyorum, bazen daha yakın bir ilişkimiz olsa bu acıya nasıl katlanırdım diye düşünüyorum ama keşke daha fazla bir arada olabilseydik diyorum, sonra her şeyin kader olduğunu ve ondan kaçılmayacağını düşünüp tevekkül ediyorum ve her gece senin için dua ediyorum baba rahat uyu diye arada bir rüyama gel diye… Seni seviyorum baba hoşça kal…

Kızın (16 Mayıs 2013 )